HARİKA TUZLU KURABİYE...:)

Kim istemez ki mutfaktaki kurabiye kutusunda her daim kurabiye bulunsun...... hiç bayatlamayan hep kıyır kıyır yeni yapılmış gibi, elini at kutuya ohh missss gibi afiyetle ye... İşte aradığınız o kurabiye şu an burada..... ne duruyorsunuz haydi hemen tarifi not alın ve doğru mutfağa koşun.......marş marş iş başına..........

Malzemeler...

1 su bardağı erimiş margarin...

1 su bardağı çiçek yağı..

1 limon suyu üzerine su ilavesi ile 1 su bardağı olacak..

1 kahve fincanı sirke..

1 yumurta beyazı içine sarısı üzerine..

1 paket kabartma tozu..

3 yemek kaşığı şeker..

1 tatlı kaşığı tuz..

aldığı kadar un..

Bütün malzemeyi karıştır üzerine un ilave ederek yoğur..

Klasik kurabiye hamuru kıvamında bir hamur elde edince 1 saat kadar dinlendir..

Dinlenen hamurdan küçük parçalar kopartıp tezgahta uzun rulolar yap, birbirine dola ve simit şekli ver tepsiye sık sık diz, fazla aralık vermeye gerek yok..

Üzerine yumurta sarısı sür ve 180 derece ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişir...

Soğuduktan sonra kurabiye kutusuna doldur.........

İşte elinizin altında her an yenmeye hazır kurabiyeniz hazır........

AFİYET OLSUUUN...

KURUTULMUŞ DOMATESLİ TUZLU KURABİYE

Bizim kültürümüzde "Çat kapı gelmek" diye bir gelenek var.Samimiyet bizim bir parçamız olmuş.

Başka kültürlerde saygısızlık olarak nitelendirilecek hareketler bizim için samimiyet göstergesi. Mesela öğrendiğimde bana çok ilginç ve güzel gelen bir bilgiyi aktarayım size.

Amerikadan Ülkemize atanan büyük elçilere; (tam adını bilemiyorum ama içeriği aşşağı yukarı şöyle)"Türkleri anlama klavuzu" veriliyormuş. Bizi anlamak adına araştırma yapıp kitaba dökmüşler:)

Buna sevinmeli miyiz, üzülmeli mi?

Bence mi?

İlk duyduğumda gülümsemişdim ve kültrel uzaklığımızın daha bir ayrımına varmışdım. 

Ben samimiyetsiz ilişkileri hiç benimsiyemem. Ne de olsa bir türküm:)Objektif olamam ama kendi düşüncemi destekleyici sözler sarf edebilirim.

Bizim için ilk karşılaşmada başlar samimiyet mesela.Hemen sarılıp öpüşüp koklaşırız dimi. Onlara çok garip gelen bu davranışlar ilerde bizleri çok sevmelerine neden oluyor ayrıca. Çünkü insanın dili farklı farklı olsa da Beden dilimiz aynı şeyleri söyler. Aynı hareketler aynı duyguları uyandırır hepimizde.

Şİmdi konunun başına dönelim ve konuyu toparlayalım. Çat kapı gelen misafir demişdimya işde size çatkapı gelen misafire her evde olabilecek malzemeler ile kolay bir kurabiye-çıtır-tuzlu. Siz hangi ismi tercih ederseniz.

Tarif "DünyanınEnGüzelKurabiyeleri"kitabımdan uyarlanmıştır.

MALZEMELER 15 adet

175 gr(1.5 cup) tam buğday un

150 gr soğutulup küp doğranmış tuzsuz tereyağı

150 gr(1+1/4 cup) rendelenmiş kaşar peyniri(Ben permesan kullandım)

15 ml(1 tbsp) domates suyu(Yok ise salçalı suda olabilir)

10 adet iri doğranmış gneşde kurutulmuş domates

10-12 adet çekirdekleri çıkartılmış siyah zeytin

!/4 tsp deniz tuzu

15-30 ml(1-2 tbsp)soğuk su

50 gr susam



Su ve susam taneleri dışındaki tüm malzemeleri rondo yada mutfak robotuna alalım ve karışımı ince ekmek kırıntısını andırana dek çekelim.

Yumuşak bir hamur elde etmek için önce bir yemek kaşığı su ilave edip yoğurmaya başlayalım. Malzemeler tam olarak toparlanmaz ise kalan suyu da ilave edip hamuru yoğuralım.

Yoğurduğumuz hamuru 25 cm boyunda rulo yapalım.

Alminyum folyoya susamları alıp yayalım.

Hamur rulomuzu suamların üzerinde yuvarlayıp hamurun her tarafının susam olmasını sağlayalım.

Ardından hamuru alüminyum folyo ile sarıp 2 saat buzdolabında bekletelim.

Fırını 180 dereceye ayarlayalım ve ısıtmaya başlayalım.

Buzdolabından çıkarttığımız hamuru yarım santim eninde dilimleyelim ve yağlı kağıt kapladığımız tepsiye aralıklı olarak dizelim.

Kurabiyeleri üzerleri kızarana dek 20 dakika pişirip soğumaları için bir tel ızgara üzerine alalım.

Afiyet olsun.